Sabuh ne demek Osmanlıca?

Sabuh kelimesinin TDK anlamı ise şöyledir: isim, eski. Sabahleyin içilen bir içecek.

Sabuhi nedir?

Mevlevi şeyhi, şair.

Sipah ne demek Osmanlıca?

Sipahi (Osmanlı Türkçesi: سپاهی), Osmanlı ordusunun ağır süvari askeri. İki gruba ayrılırlar: Timari sahipleri olan Timari Sipahileri ve Kapıkulu Kolordusu’na bağlı olan Kapıkulu Sipahileri.”

Sipahi oğlanı ne demek?

Yeniçeri Ocağı’nın süvari bölümünü oluşturan altı sınıfın adı. Osmanlı İmparatorluğu’nda askeri ve idari amaçlar için devlet topraklarının tahsisine dayanan bir sistem.

Sakfı ne demek Osmanlıca?

(Osmanlı, isim) çatı, çatı katı, tavan, gök, gök kubbe. (Osmanlı, fiil) çabuk almak.

Osmanlıda Çeribaşı nedir?

Atlı askerlerle doğrudan ilişki içinde olan Sipahi Çeribaşılarının başlıca görevi, tehlikede bulundukları yerin güvenliğini sağlamak, sefer sırasında gerekli askerleri görevlendirmek ve komutaları altındaki Çeri sürücüleri aracılığıyla onları eğitmek, savaş sonrasında da gerekli özel izinleri almaktı.

Osmanlıda çorbacı ne demek?

Çorbacı, Osmanlı İmparatorluğu’nda Acemi ve Yeniçeri birliklerinin tümen veya orta komutanlarına verilen askeri bir unvandır. Çorba, Yeniçerilerin günlük öğünlerinde önemli bir yer tutardı.

Mustahfız ne demek?

Sözlük, “korumak” olarak tanımlar; “ezberlemek” anlamına gelen hıfz kökünden “istif’âl” şeklinde türetilen müstahfız kelimesi, “korumak, saklamak” anlamına gelir. Ortaçağ İslam tarihi kaynaklarında, terim kale komutanını ve onun komutası altındaki askerleri ifade eder (Aksarâyî, s. 14).

Osmanlıda paralı askerlere ne ad verilir?

Cerehor, Cerihor veya Serahor (Osmanlı: جراخور), Selçuklular ve özellikle Osmanlı İmparatorluğu’nda geçici geri hizmette belirli bir ücret karşılığında istihdam edilen askerlerdir. Kökenleri ve örgütlenmeleri hakkında güvenilir bir bilgi yoktur.

Sübhan ne demek Osmanlıca?

suphan – Nişanyan Sözlüğü. Arapça sbḥ kökünden gelen bir ödünç kelimedir, subḥān سُبْحَان, “övmek” veya “yüceltmek” (özellikle Tanrı’yı) anlamına gelir.

Şitâb ne demek Osmanlıca?

(ﺷﺘﺎﺏ) I. (Farsça: shitāb) Hız, telaş: Sen kimsin ey yıkım sarhoşu gölge / Benim sefaletim üzerine koşuyorsun (Tevfik Fikret’ten). Her emri yerine getirmek için bütün kalbiyle ve ruhuyla kararlıdır (Hüseyin R. Gürpınar). ѻ Acele etmek, telaşlanmak: Her akşam yaya olarak kıyıya koşarım (Hüseyin Sîret).

Bister ne demek Osmanlıca?

(ﺑﺴﺘﺮ) i. (Farsça. bister) yatak, döşek: Bister-i gül sana lâyıktır, cânâ tekye-gâh / Seng-i harâdan, bâlîn ve bister bana yeter. (Kanuni Sultan Süleyman tarafından)

Esbak ne demek Osmanlıca?

(Ar. sebḳ “önce gitmek, arkada bırakmak” esbaḳ’dan) Öncekinden önce olan, daha eski, öncekinden önce bir konumda olan [Öncekine sâbık denir]: “Esbak Rumeli defteri.” Hakikate baktığımızda Kays’la yol alıyoruz. / Mukaddes yola gelince o bizdendir (Rûhî-i Bağdâdî).

Tavsiyeli Bağlantılar: Paragrafta Sadelik Nedir